İsmini Latince Aurum (ışıldayan, parıldayan) kelimesinden alan; asitlerden, havadan, sudan kolay kolay etkilenmeyen ve tepkimeye girmeyen kararlı bir element olan altın; parlak sarı rengi, doğada serbest halde bulunabilmesi ve kolaylıkla işlenebilmesi, şekil verilebilmesi açısından insanlık tarihinin son dönemlerinde çok ilgi çekmiş ve değerini hep korumuştur.
Devletlerin gücünün bir göstergesi olan altının, araştırmalara göre M.Ö. 5 binli yıllarda Mısır’da kullanılmaya başlandığı biliniyor. Anadolu’da da aşağı yukarı bu tarihlere denk gelen altının kullanımı, bilindiği üzere para şeklinde (sikke) ilk olarak Lidya Kralı Krezüs (Kârûn) döneminde M.Ö. 700’lü yıllarda görülmüştür.
Şimdilerde ise elektrik iletkenliğindeki başarısı yüksek ve kararlı yapısı sayesinde uzay teknolojisinden tutun da yüksek bina camlarında sıcaklığın denetlenmesine kadar birçok alanda kullanılmakta.
Maden rezervi
Kullanılan bu altınların üretiminin büyük bir kısmı ABD, Kanada, Avustralya ve Güney Afrika kökenli şirketler tarafından gerçekleştirilirken; dünya altın rezervleri açısından ülkelere göre dağılımında ise başı yine Avustralya, Rusya, Güney Afrika, ABD, Endonezya gibi ülkeler çekmektedir. Türkiye ise maden rezervi bakımından zengin bir ülke konumunda olmasına karşın altın tüketimini karşılayamadığı için dünyanın en önemli altın ithalatçıları arasındadır.
Şu an dünya üzerinde kullanılan altınların kullanım alanlarına baktığımız zaman en büyük payın %60 oranla mücevher yapımında kullanıldığı, bunun dışında %15’lik payın altın para sektöründe, %12’lik bir payın elektronik sistemlerde ve diğer alanlarda kullanıldığını görmekteyiz.
Yüzdelik oranda %100 olamayan altınlar
Bizlerinse genellikle süs eşyası veya yatırım amacıyla kullandığımız bu araçların tanımları bazen kafa karıştırmakta. Örneğin bazı altınların 24 bazılarının ise 22 ayar veya daha düşük ayarda olduğunu hep duymuşuzdur. Bunun sebebi elinizde tuttuğunuz madenin yüzde kaçının altın ve diğer madenlerden oluştuğuyla ilgilidir.
24 ayar altın %100 saf altını; 22 ayar altın %91,6 saf altını; 18 ayar altın %75 saf altını; 14 ayar ise %58,5 oranında saf altını içerir. Yüzdelik oranda %100 olamayan altınlar, içerisine çoğu zaman bakır, çinko, platin gibi metaller eklenerek ortaya farklı renkte ve alaşımda ürün konulmasıyla elde edilir.
Hem devletler hem de insanlar için zenginliğin, gücün, refahın bir göstergesi olan, kimyasal özellikleriyle de şaşırtan altının, insanlık tarihi boyunca olduğu gibi hâlâ önemini korumaya devam ettiğini rahatlıkla söyleyebiliriz.
0 Comments