Anadolu’nun en kadim hikayelerinden biri olan Şahmeran Efsanesi, defalarca romanlara, filmlere, tiyatro oyunlarına da konu olmuştur. Şahmeran, yıllardır masallarda da anlatılan bir efsanedir. Güney, orda ve doğu Anadolu bölgelerinde sıklıkla bu hikayeye rastlanır. Şahmeran belinden altı yılan, üstü ise insan şeklinde olan doğaüstü yaratıklardan biridir. Hatta en bilinen doğaüstü yaratık şahmerandır. Adına Maran denir ve hiç yaşlanmayan, öldükten sonra ruhunun kızına devredildiğine inanılan bir dişi varlık efsanesidir.
Yılan, genelde kötülüğü temsil ediyor olsa da Şahmeran bereketi, bolluğu ve hayrı getirir. En azından efsanelerdeki inanç bu şekildedir. Bu yüzden Anadolu bölgelerinde şahmeran figürlü resimler sıklıkla kullanılır. Daha çok genç kızlar tarafından nazardan korunmak için ve şans getireceğine inanıldığı için yatak odalarına asılır.
Şahmeran Efsanesi
Pek çok kişi tarafınca merak edilen Şahmeran efsanesi şu şekildedir:
Çok eski yıllarda yedi katlı yeraltında yaşayan bir sürü yılan bulunuyordu. Yılanların adına Maran ismi verilmişti ve gerçekten isimlerinin anlamı gibi çok akıllı ve şefkatlilerdi. Barış içinde mutlulukla yaşamayı başarmışlardı. Şahmeran da Maran yılanların kraliçesiydi. Çok genç ve güzel bir kadın olarak bilinirdi. Şahmeran’ı gören ilk insan Cemşab idi. Kendisi evini geçindirmek için odun satan fakir bir ailenin evladıydı. Bir gün Cemşab ve arkadaşları içi balla dolu olan bir mağara bulmuşlardı. Kendilerine daha fazla bal kalması için fakir delikanlının arkadaşları onu mağaraya çağırdı ve onu orda bırakıp kaçtılar.
Cemşab mağarada bir delik gördü ve oradan ışık sezdiğini fark etti. Cebindeki bıçakla deliği büyütüp içine girince cennet gibi güzel bir bahçe ile karşılaşır. Bahçede eşi benzeri olmayan mis gibi çiçekler ve bir büyük havuz içinde binlerce yılan bulunurdu. Havuz başındaki tahtta süt beyaz renginde bir yılan oturur. Cemşab, Şahmeran’ın güvenini kazanarak uzun yıllar boyu bu mağarada yaşamına devam eder. Bu süre içinde Şahmeran, Cemşab’a bildiği tüm tıp bilgilerini anlatır. Cemşab da aslında Lokman Hekim‘den başkası değildir.
Cemşab çıkınca ne oldu?
Aradan yıllar geçer ve Cemşab ailesini çok özlediği için gitmek istediğini söyler. Şahmeran da yerini kimseye söylemeyeceğine dair söz alarak onu serbest bırakacağını belirtir. Cemşab uzun yıllardır görmediği ailesine kavuşur ve sözünde durarak Şahmeran’ın yerini kimseye söylemez. Günlerden bir gün ülkenin padişahı hastalanmış. Tek çaresi de Şahmeran’ın etinden bir lokma yemekmiş. Cemşab bu durumda Şahmeran’ın yerini göstermiş ve Şahmeran dışarı çıkarılmış.
Şahmeran Cemşab’a “Beni kaynar suda pişirerek suyumu vezire için, etimi de padişaha yedir” demiş. Bu sayede vezir ölmüş. Padişah da iyileşip Cemşab’ı vezir yapmış. Efsaneye göre ise yılan Maranlar hala Şahmeran’ın öldüğünü bilmezlermiş. Ancak günün birinde onu öldüren insanlardan intikam alacakları da rivayet edilir.
İlginizi çekebilir:
0 Comments