Arnica Art Land Sanat Çalıştayı, bu sene ikinci kez sanatçıları bir araya getirdi. Küçük ev aletleri sektörünün öncü markalarından Arnica’nın ve sanat aşığı Senur Akın Biçer‘in hayata geçirdiği Arnica Art Land Sanat Çalıştayı’nın ikincisine basından davet edilen grubun içinde yer alma onuruna sahip olarak yorum ve gözlemlerimizi paylaşmak istedik.

Arnica Yönetim Kurulu Başkanı, Arnica Art Land Sanat Çalıştayı Kurucusu ve Danışma Kurulu Başkanı Senur Akın Biçer‘den bahsetmeden söz konusu çalıştaydan bahsetmek olmaz. Senur hanım sadece bir iş insanı değil, o bir sanatçı. Hem de alaylı değil, eğitimli bir sanatçı. Üniversitedeyken resim ve seramik dersleri almış, iş seyahatleri sırasında katıldığı bir atölyede Japon fırça sanatı sumi-e ile tanışıp o alanda da eserler üretmiş, tezhip ve ebru ile de uğraşan bir sanatçı. Ancak Senur hanımın kötü bir tarafı var: Fazla mütevazı! Pek çok sergiye katılan üretken ve birikimli bir sanatçı olduğu halde hâlâ kendine sanatçı demeyecek kadar alçak gönüllü.

Senur hanımın babası ve Arnica markasının kurucusu Hasan Akın seneler önce Mersin Borcak Yaylası’nda büyük bir yazlık ev yaptırmış. Hasan Bey, büyük bir arazi üzerine yaptırdığı çok estetik bu evde ömrünün son zamanlarını geçirmiş ve hayata veda etmiş. Sanat sevgisini babasından alan Senur hanım bu baba yadigarı evde iki yıldır onlarca sanatçıya ev sahipliği yapıyor. Doğayla sanatı buluşturan bu çalıştay boyunca resim ve heykel alanında çeşitli üsluplarda çalışan sanatçılar, sanatın her yönüyle konuşulduğu etkinlikler, çevre gezileri, atölyelere katılırken, çağdaş sanata yeni eserler kazandırıyor.

Sohbetlerimiz sırasında Senur hanımın ilginç bir özelliğine de tanık oluyoruz. Senur hanım bir sanatçı ama aynı zamanda makinelere de aşık! Fabrikalarında çocukluğundan beri makine seslerinin arasında, o yağın pasın içinde büyüyen Senur hanım için makineler zamanla bir tutku haline gelmiş. Sovyet bir sanatçı gibi makinelere güzellemeler yapması da bundan.

Senur hanım sanatçıları yayla evinde ağırlamakla yetinmiyor. Hepsiyle iyi bir ev sahibesi olarak tek tek de ilgileniyor. Geçmişteki çalıştaylarda ortaya çıkan sanat eserlerinin yer aldığı galeride gezerken her eseri ayrı ayrı hikayeleri ve sanatçılarıyla birlikte bize anlatması da tam olarak bundan.

Denizhan Özer’in artistik direktörlüğünde gerçekleştirilen çalıştayın içeriği her sene sanata dair kapsayıcı bir yaklaşımla genişleyerek daha fazla sanatçıya ulaşıyor. Denizhan Özer için de ayrı bir parantez açılması gerekiyor… Özer, çok birikimli bir sanatçı. Ressam, tiyatrocu, fotoğrafçı ve küratör. On parmağında on marifet olan Denizhan Özer, dünya çapında da ses getiren işlere imza atmış ve bir ayağı Türkiye’de, bir ayağı yurt dışında bir sanatçı. Bu özelliğiyle Mevlana’nın pergel metaforunu hatırlatıyor aslında.

İthaf Sanat Dergisi’nin Yayın Yönetmeni sevgili Halime Sürek Kahveci ve derginin Yazı İşleri Müdürü olan sevgili Hakan Kahveci de bu çalıştayda büyük emek harcayan değerli isimler olarak mutlaka anılması gerekenlerden. Halime hanım ve Hakan bey yıllarca medya ve yayın dünyasında yer almış çok birikimli isimler. Bu birikimlerini hem çıkardıkları nitelikli bir sanat dergisi olan İthaf Sanat’ta görüyoruz hem de çok keyif aldığımız sohbetlerinde.

Ülkemizde sanata ve sanatçıya böylesi bir değer vererek onları el üstünde tutan Senur Akın Biçer ve ekibine sanatseverler olarak büyük bir teşekkür borçluyuz. Denizhan Özer, Halime Sürek Kahveci, Hakan Kahveci, Filiz Burhan ve Pelin Ateş başta olmak üzere çalıştayda emeği geçen herkese bin selam olsun!