İnsanlık ilk çağlardan beri hayvan kültü ve hayvan totemleri konusunda çok renkli olmuştur ve biz de ister istemez “en çok hangi hayvanlar kutsanır?” sorusunun peşine düşüyoruz…
İlkellerin düşünüş, duyuş ve davranışlarının çoğu zaman bizimkinden farklı oluşu, onların inanç dünyalarını biçimlendirmektedir. İlkel insan doğa karşısındaki savaşında, teknik yetersizliğini ve çaresizliğini din, büyü ve dinin buyruğundaki sanatla gidermek istemiş; evrenin oluşum sırlarını da bir çeşit “bilim öncesi bilim” olan efsane ile açıklamaya çalışmıştır.
Prof. Dr. Sedat Veyis Örnek’in 1995 tarihli (3. Baskı) Gerçek Yayınevi’nden çıkan “100 Soruda İlkellerde Din, Büyü, Sanat, Efsane” adlı kitabında “Hayvan kültü en çok hangi halklarda görülür? En çok hangi hayvanlar kutsanır? Hayvan kültü totemizm alanına girer mi?” başlığını olduğu gibi aktaralım:
Hayvan kültü ve hayvan totemleri üzerine: En çok hangi hayvanlar kutsanır?
En çok avcı halklarda görülen hayvan kültü, hayvanla insan arasındaki dinsel ve büyüsel bir ilişkinin çevresinde toplanmıştır. Geçimlerini avcılıktan, balıkçılıktan ya da hayvan beslemekten sağlayan halklarda hayvanlar büyük bir önem kazanmış, bu önem giderek kutsal bir niteliğe dönüşmüştür.
Avcılığı kutsal bir uğraşı olarak kabul eden avcı halklarda, av hayvanı da kutsal kabul edilmektedir. Bu nedenle avcı, avcılık mesleğini öğrenirken, ava hazırlanırken, av sırasında ve hayvanın öldürülüşünde birtakım büyüsel yollara başvurur, maskeler takmak; hayvan dişinden, pençesinden, tüylerinden yapılmış amuletler taşımak; kayalara, kumlara av hayvanlarının ve av sahnelerinin resimlerini yapmak; hayvanların belli yerlerini yemek, kanlarını içmek; avdan önce ritüel temizlik; avlanan hayvandan bir parçayı av tanrısına kurban olarak sunmak; av hayvanlarını etkilemek amacıyla danslar yapmak vb. hayvan kültünün avcılıkla ilgili alanına giren kültik ve büyüsel işlemlerin bir bölümünü teşkil etmektedir.
Sığırcılıkla geçinen halklarda hayvanla insan arasında sıkı bir ilişki görülmektedir. Doğu Afrika’da ve Sudan’da sığır besleyen halklarda sığırın önemli bir yeri vardır. Örneğin Doğu Afrika’daki Sukların dilinde, sığırla ilişkili her şeyin, özel bir adı vardır. Kutsal inekler satılmazlar; ancak çok gerekli bir zamanda kurban edilirler; bu ata ruhlarına seslenmenin en son şeklidir. Güney Hindistan’da, Nilgiri dağlarında yaşayan Todoların dinsel tasarımları sığır çevresinde toplanmıştır. Köylerdeki kutsal süt evlerinde mandalar özel âyinlerle sağılır.
Çoğu ilkellerin mitlerinde, dinsel inançlarında karga, kartal, horoz, atmaca, ağaçkakan vb. kuşlar; bukalemun, kertenkele, yılan gibi sürüngenler ateşi yeryüzüne getiren, insanları kurtaran, dünyayı yaratan ya da dünyanın yaratılmasına yardım eden hayvanlar olarak rol oynamakta ve kutsanmaktadır. Örneğin kartal Kuzey Amerika yerlilerinin çoğunca, Nijerya’daki İbibiolarca, Buryatlarca, Yenisey Ostiyaklarınca, Amerika’nın eski yüksek kültürlerince doğaüstü kudretlerle nitelenen bir kuştur. Mitolojide, inançlarda, sanatta gökyüzünün temsilcisi olarak büyük bir rol oynayan kartala aynı zamanda gelecekten haber veren, ruhları öte dünyaya götüren, gökle yer arasında aracılık yapan kutsal bir kuş gözüyle bakılmaktadır.
Sürüngen hayvanların içerisinde, özellikle yılanın büyük bir önemi vardır. Deri değiştirmesinden dolayı ölmezlik düşüncesini sembolleyen yılanın mitolojide, ibadette, büyücülükte ve sanatta oynadığı rol evrenseldir. Özellikle Afrika’da korku ve saygıyla karışık, gelişmiş bir yılan kültü görülür. Orta Amerika’nın eski kültürlerinde yılan çoğu zaman yüce varlıklarla aynı tutulmuştur. Amerika yerlileri “yeraltı kudretlerini” yılan biçiminde tasarımlarlar. Yılan; ölümsüzlüğü, gücü ve dünyanın yaratılışım sembolleyen bir motif olarak da ilkellerin sanatında çok sık yer almaktadır.
Hayvan kültünün tipik örneklerinden biri de kuşkusuz totemizmde görülür. Totem hayvanı ile klan üyeleri arasındaki bağ hem akrabalık, hem de mistik bir ilişkiyi içermekte ve bu ilişkiden bir kült doğmaktadır. Hayvanla insan arasındaki sıkı ilişkinin bir kader birliğine, mistik ve majik bir bağlantıya dönüşmüş olması totemizmin değişik bir biçimi olan birey totemizminde ya da öbür adıyla “öteki ben” inancında çok açık seçik görülmektedir.
Ayrıca at, bizon ve ayı çevresinde oluşmuş kültler de vardır. At, daha çok Orta Asya’da kutsanan bir hayvandır. Bizon, Preri yerlilerinin (Kuzey Amerika) dinsel dünyalarını büyük çapta etkilemiştir; âyinlerde, mitlerde önemli bir yer alan hayvanın adına dinsel törenler düzenlendiği gibi, onu çoğaltmak amacıyla da büyüsel pratikler yapılmıştır. Ayı ise başlı başına bir kültü oluşturmuştur.
One Comment