Özellikle sosyal medyanın hayatımızda daha fazla yer kaplamaya başlamasıyla birlikte son yıllarda kitap okumak giderek daha zor hale geldi. Artık bir kitaba odaklanıp içinde kaybolmak eskisi kadar kolay değil maalesef.
Tüm bunlara rağmen kitap okumaya başlamak ya da kaldığı yerden devam etmek isteyenlerdenseniz, her ay birkaç kitap okumak hiç de fena bir hedef değil… Böyle bir hedef koymak bir taraftan eğlenceli, bir taraftan da kendinizi deneyeceğiniz edeceğiniz bir sınav! Eğer bu ay hangi kitabı okusam soruları kafanızı meşgul ediyorsa, işte her ay düzenli olarak paylaştığımız ‘aylık okuma listesi’ içeriğimiz…
Michael Largo – Bitkilerin Gizli Dünyası (Beyaz Baykuş Yayınları)

Bitkiler savunma mekanizmalarını nasıl geliştirirler? Patates insanlık tarihini nasıl değiştirmiştir? Şifalı bitkiler nasıl keşfedilmiştir? Bir çiçek insanı gerçekten bir zombiye dönüştürebilir mi? Michael Largo, bu kitapta sizi tarihe tanıklık eden zeytinden istilacı su sümbülüne kadar yüzlerce bitki türünün tarihi, davranışları ve tarımsal evrimi üzerine merak uyandıran bir yolculuğa çıkarıyor.
Cixin Liu – Dinozorlarla Karıncaların Öyküsü (İthaki Yayınları)

Çin edebiyatının en büyük bilim kurgu yazarlarından biri olarak tanınan Cixin Liu imzalı Dinozorlarla Karıncaların Öyküsü kitabı hiciv dolu bir fabl, politik bir alegori ve ekolojik bir uyarı özelliği taşıyor. Kitapta dinozorlarla karıncaların kurgusal simbiyotik ilişkisinden hareketle alternatif bir evrim tarihçesi söz konusu.
Monsters – Barry Windsor-Smith (Karakarga Yayınları)

MONSTERS, Windsor-Smith’in kusursuz çizim ve çini tekniğiyle, jest ve kompozisyona duyarlılığıyla ve kariyerinin en görkemli hikâye anlatımıyla harmanlanmış bir eser. Yürek parçalayan şefkatin, dayanılmaz acının, kefaretin, fedakârlığın ve yıkıcı şiddetin yer aldığı bölümler sunan MONSTERS, kesinlikle şimdiye kadar çizilmiş en yoğun grafik romanlardan biri.
Güzide Kotan – Masumiyet (Destek Yayınları)

Cumhuriyet’in ilk yıllarında Erzincan’da başlayıp günümüz İstanbul’una kadar uzanan benzersiz bir hikâye…
Köklü bir geçmişi olan Bayrı ailesinin yaşamının Erzincan’daki deprem felaketi sonrasında geri dönülemez şekilde değişmesiyle başlayan bu hikâye nesiller boyu sürüyor ve yalnızca bu ailenin değil çevrelerindeki herkesin de geçirdiği dönüşümü ayrıntılarıyla resmediyor. Bu kitabı okurken değişen zamanın ve birbirinden farklı mekânların arasında eşsiz bir yolculuğa çıkacak, her şeye rağmen umudunuzu kaybetmemeniz gerektiğini bir kez daha göreceksiniz…
0 Comments