Keyifli vakit geçirmek adına en sık başvurduğumuz yolların başında tahmin edilebileceği üzere film izlemek geliyor. Elbette yeni ve gişe rekorları kırmış yapımları izlemenin keyfi büyük. Ancak bazı zamanlar aşina olduğumuz filmlere yer vermek bizleri daha mutlu ediyor. Aşağıda sıraladıklarımız ise ne kadar çok izlemiş olursanız olun, hâlâ ilk zamanki heyecanı ve keyfi içinizde yaşatacak! İşte Klasikleşmiş en iyi 5 film…

My Girl (Kız Arkadaşım, 1991)

Anna Chlumsky ve Macaulay Culkin’i bir araya getiren 1991 yapımı My Girl, Vada karakterinin babası ve arkadaşı doğrultusunda hayatının nasıl değiştiğini anlatırken, hikayesiyle gözlerinizin dolmaması adeta imkansız.

Casablanca (Kazablanka, 1942)

Tüm zamanların en çok izlenen filmlerinden biri de Casablanca. Humphrey Bogart ve Ingrid Bergman’ın oynadığı film, eski kız arkadaşının Fas’tan kaçmasına yardım etmeye karar Rick Blaine’in hikayesini anlatıyor.

Breakfast at Tiffany’s (Tiffany’de Kahvaltı, 1961)

Audrey Hepburn’ün yer aldığı ve adeta ikonikleşen Breakfast at Tiffany’s, Holly karakterinin yaşadığı her olumsuz durumda kendini Tiffany’s vitrininde bulmasını, zaman içinde ise yaşadığı platonik aşkı gözler önüne sererken, nostaljik filmleri sevenler için mutlaka izlenmesi gereken bir yapım.

Mary Poppins (Gökten İnen Melek, 1964)

Müzikleri ve sihri bol bir film Mary Poppins… Julie Andrews’ün hayat verdiği Mary Poppins’in mucizelerle dolu dünyası, sizleri 2 saatliğine de olsa gerçeklerden uzaklaştırıp mutlu edecek.