Rus yazar Nikolay Leskov‘un 1864 yılında yazdığı Mtsenk İlçesi’nin Lady Macbeth’i adlı öyküden uyarlanan Lady Macbeth filminin, İngiliz edebiyatının babası Shakespeare’in ünlü eseri “Macbeth” veya Macbeth karakterinin karısı Lady Macbeth ile bir ilgisi yok.
Leskov‘un öyküsü yazılışından yıllar sonra opera olarak sahnede gösterilmiş ancak fazla erotik bulunarak kendi ülkesi Rusya’da yasaklanmıştı. 19. yüzyılda mutsuz ve yalnız genç bir kadın olan ve Shakespeare’in “Lady Macbeth” karakterini temsil eden Lady Katherine, ailesi tarafından yaşça büyük ve zengin adamla evlendirilir. Kocasının aşağılayıcı hareketlerine maruz kalan Katherine kendini korumak için farklı bir yol seçer; Kocası ve kocasının babasının uzun bir seyahate çıkmasını fırsat bilerek çiftlikteki işçilerden Sebastian ile bir ilişki yaşamaya başlar. Filmin bundan sonrası Katherine’nin “aşkını korumak” için etrafına kötülük ve haince planlar yapmakla geçerken, filmin sonunda anlıyoruz ki Katherina’nın asıl duygusu “kendini koruma” içgüdüsünden farklı bir şey değil.
Leskov‘un Lady Katherine karakteriyle Shakespeare’in Lady Macbeth karakterinin birbirlerine en çok yaklaştıkları yer de tam olarak burası… Her iki karakter de femme fatale. Fransızca bu kelime, sinemadaki entrikalar çeviren, erkekleri ağına düşüren, hep kendi çıkarlarını düşünen, acımasız ve sinsi kadınları tarif etmek için kullanılır. William Oldroyd’un yönettiği ve başroldeki genç oyuncu Florence Pugh’un devleştiği Lady Macbeth filminin Lady Katherine’sı da tam anlamıyla bir femme fatale’dir.
*Bu yazı daha önce 16 Temmuz 2017 tarihli Yurt Gazetesi’nde yayımlanmıştır.
0 Comments