Müzikli bir fantazya: Gönül

Gönül iyi bir film. İyi filmleri sinema salonlarında izlemek ile bir TV ekranından veya bilgisayardan ya da daha kötüsü cep telefonundan izlemek arasındaki farkı anlayabilirsiniz.


Gönül (2022) film eleştirisi

Film izleme pratiğinin “sinema salonunda” olması gerektiğiyle ilgili bir görüşüm var. Çünkü, “Salonlar, sinemanın mabetleridir!” Ancak gelin görün ki artık adına “dijital çağ” da denilen post-modern bir devirde yaşıyoruz. Eski güzel alışkanlıklar birer nostalji olmaktan kurtulamıyor. Sinema salonları da dijital dizi/film platformlarına yenilir mi, bunu önümüzdeki zamanlarda göreceğiz elbette. Gerçi aynı çekince televizyon çıktığında da, internet yaygınlaştığında da dile getirildi. Ancak tüm bunlar sonucunda bile salonlar ayakta kaldı. Tıpkı sinemanın yaygınlaşmasıyla birlikte ‘biter’ gözüyle bakılan tiyatro gibi.

Size anlamsız gibi gelen bu girizgâhın nedeni, paralı bir dijital yayın platformu olan Netflix’te yayınlanan yerli bir film. Netflix‘in yeni yerli yapımlarından “Gönül” 10 Ağustos 2022 itibarıyla platformda yerini aldı. Sonda söyleyeceğimizi başta söyleyelim; Gönül iyi bir film. İyi filmleri sinema salonlarında izlemek ile bir TV ekranından veya bilgisayardan ya da daha kötüsü cep telefonundan izlemek arasındaki farkı anlayabilirsiniz. Gönül isterdi ki sinemanın dev perdesinde izleyelim!

Bir BKM yapımı olan film, hem Netflix hem de BKM’nin ilk ortak çalışması değil. BKM 2021’de platform için “50 m2” adlı diziyi ve “Sen Hiç Ateşböceği Gördün mü?” filmini çekmişti. Hali hazırda onlarca BKM filmi de Netflix’te yayında zaten. Geçmişinde Vizontele (2001), Vizontele Tuuba (2004), Hokkabaz (2006), Beynelmilel (2006), Kelebeğin Rüyası (2013) ve Anons (2018) gibi kayda değer iyi filmler olan BKM, son yıllarda “gişe filmi” diye tabir edilen ancak “sinema sanatı” açısından bakıldığında pek de takdir görmeyen filmler üretiyordu. Gönül filmi BKM’nin yıllar sonra yaptığı iyi filmlerden, BKM’nin bu yönünü özlemiştik doğrusu!

Rauf (2016) filmiyle tanıdığımız ve sonraki işlerini de merakla beklediğimiz Soner Caner’in yazıp yönettiği Gönül, müzikli bir fantazya.

Gönül filminin konusu

Film, “Tanrı insanları yarattı. Baktı çok mutsuzlar, onlara Domları gönderdi. Konup göçtüler, çalıp söylediler. Bir gönüle düşmek için…” sözüyle başlıyor. Domlar mı? Onlar da kim? Türkiye’de adlarını neredeyse kimsenin bilmediği Domlar ile ilgili bir farkındalık yaratıyor film. Ortadoğu ve Mezopotamya’da yaşayan Romanlara (namıdiğer Çingenelere) “Dom” deniyor. İran, Türkiye, Irak ve Mısır’da yaşıyorlar daha çok. Türkiye’de Doğu ve Güneydoğu Anadolu illerinde yoğunluktalar.

Münir Gök’ün Sol gazetesindeki bir yazısında verdiği bilgilere göre; “Kürtçeyi ana dillerinden daha iyi bilen bu halk, geçmişten günümüze kadar ‘Kürt çingeneler’ olarak bilinmişlerdir. Oysa Domların da diğer tüm halklar gibi kendilerine ait dilleri (Domanice/Domca), kültürleri, yaşam tarzları mevcuttur. Bugün Domlar’ın pek çoğu ekonomik, sosyal yaşamlarında Kürtler’in baskın kültürüne direnemediği için asimile olmuş ve Kürtleşmişlerdir.”

Gönül, diğer Domlar gibi geçimini müzikle sağlayan Piroz ile bir Kürt kızı olan Sümbül’ün aşkını (“gönül” ilişkisini) merkeze alıyor gibi dursa da, gençliğinde Dilo’ya âşık olan ama ona kavuşamayan Mirze de hikayenin tam ortasında aslında. Gönül, masalla gerçek arasında bir anlatıyı seçmiş. Dekor, kostüm, renk cümbüşü, şarkılar/türküler… Her şey filmin bu yönüne hizmet ediyor.

Çingeneler Zamanı filmi Anadolu’da geçse nasıl olurdu?

Gönül’e iki Vedat öyle bir katkı sunmuş ki, filmi bir yerden alıp bambaşka bir yere getirmişler. Görüntü yönetmeni Vedat Özdemir ile filmin müziklerini yapan Vedat Yıldırım (namıdiğer Vedo) müthiş bir iş çıkarmışlar. Vedat Özdemir zaten Rauf filminde de Soner Caner ile birlikte çalışmıştı ve o filmde de harika bir iş çıkmıştı ortaya. Gönül’de de her sahne, usta bir fotoğrafçının elinden çıkmış fotoğraf kareleri gibiydi, öylesine tatmin edici. Kardeş Türküler’in kurucularından Vedo tek değil müziklerde, beraber başka işler de yaptıkları Cansun Küçüktürk ile birlikte yapmışlar filmin müziklerini.

Filmdeki Emir Kusturica etkilerini Soner Caner de yadsımayacaktır. Gönül, “Çingeneler Zamanı (Dom za vesanje, 1988) Anadolu’da geçse nasıl olurdu?” gibi bir fikirle yapılmamıştır elbette ama açıkçası iki filmi birbirine akraba görüyoruz ister istemez. Kusturica etkisi özellikle final sahnesinde kendini daha çok belli ediyor. Arizona Dream (1993) filminin sonundaki gibi bir son, hayalle gerçek arasında gidip gelen bir hikayeye en yakışan son olurdu zaten.

Alkışlık performanslar

Oyunculuklar da filmin en büyük artılarından. Sümbül rolündeki Hazar Ergüçlü, Kar (2017) ve Ahlat Ağacı (2018) filmleriyle rüşdünü ispatlamıştı zaten. Filmin sonunda okuduğu “Seyran” adlı Kürtçe türküyü de çok başarılı bir şekilde yorumlayarak izleyiciye duyguyu hissettirebildi. Piroz rolündeki Erkan Kolçak Köstendil ve ağabeyi Hogir rolündeki Ali Seçkiner Alıcı da alkışlık performans gösterdiler. Mirze’ye hayat veren usta oyuncu Bülent Emin Yarar zaten her işinde çok başarılı. Çok küçük bir rolle (Sefure) ağzından düşürmediği sigarasıyla arada şöyle bir kendini gösteren Şevval Sam ise adeta cameo’nun sinemamızdaki örneklerinden birini teşkil etti. Ancak Kalender rolüyle Selim Bayraktar, -ki son zamanlarda oyunculuğuyla Türkiye sinemasında en çok dikkat çeken sanatçılardan biri- filmin en iyi performans göstereniydi.

Filmin bunca artısının yanında eleştiriye mahal verecek bazı yerler de yok değildi. Örneğin Sümbül karakterinin akıl yoksunluğu çeken bir kızcağız mı yoksa deli dolu diye tabir edilen özgür ruhlu bir kadın mı olduğu tam olarak anlaşılmıyor. Benzer bir belirsizlik Mirze için de geçerli. Belki de bu belirsizlik bilinçli bir tercihtir, Soner Caner bilerek muğlak bırakmıştır bunu. Zaten filmin -masalsı anlatım tarzından kaynaklı- genel havasına yansıyan bir muğlaklık da var, bu gayet anlaşılır bir durum olurdu.

Başta söylediğimizi sonda da tekrarlamanın bir sakıncası yok; Gönül iyi bir film. Türkiye sinemasının girilmeyen yolları, patikaları hâlâ var, sırf bunu denedikleri için bile başlı başına övgüyü hak ediyor film.

*Bu yazı daha önce Güney Dergisi’nin Ekim / Kasım / Aralık 2022 tarihli 102. sayısında yayımlanmıştır.


Like it? Share with your friends!

Olcay Bağır

0 Comments

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Choose A Format
Personality quiz
Series of questions that intends to reveal something about the personality
Trivia quiz
Series of questions with right and wrong answers that intends to check knowledge
Poll
Voting to make decisions or determine opinions
Story
Formatted Text with Embeds and Visuals
List
The Classic Internet Listicles
Meme
Upload your own images to make custom memes
Video
Youtube and Vimeo Embeds
Audio
Soundcloud or Mixcloud Embeds
Image
Photo or GIF
Gif
GIF format