Size çok klişe gelebilir, her gün, her yerde aynı cümleyi duyuyor da olabilirsiniz ancak yine de tekrarlamakta fayda var: “Organ nakli / bağışı hayat kurtarıyor.” Türk Nefroloji Derneği’nin verdiği rakamlara göre Türkiye’de yalnızca böbrek bekleyen hastaların sayısı 50 bin civarında. Bu verilerin 2008 yılına ait olduğu göz önüne alındığında bu rakamın her geçen gün arttığı da söylenebilir. Bugüne kadar çok sayıda hasta, organ vericisi bulunamaması nedeniyle hayatını kaybetti ve kaybetmeye de devam ediyor.
Kalp nakliyle birkaç ay içerisinde kaybedilmesi öngörülen bir hasta yaşama imkanı bulabiliyor, bir böbrek nakliyle haftanın üç günü hemodiyaliz makinesine bağlı olarak yaşamak zorunda olan hasta normal hayatına dönebiliyor ve bu hastanın yaşam süresi en az üç kat uzayabiliyor. Yani yapılacak organ bağışlarıyla organ bekleyen binlerce hasta, hayata yeniden ‘merhaba’ diyebiliyor. Uzmanlar Türkiye’de organ nakli konusunda en önemli sorunun organ bağışı sayısındaki yetersizlik olduğunu iletiyor. Bu sorunun temelindeyse ailelerin sosyal, kültürel, dini ve psikolojik nedenlerle gösterdiği direnç ve organ bağışının öneminin tam olarak anlaşılamamış olması yatıyor.
Organ bağışı hakkında bilinmesi gerekenler
Sağlıklı olan herkes organ bağışında bulunabiliyor. Türkiye’de kalp, akciğer, böbrek, karaciğer ve pankreas gibi organlar; kalp kapağı, gözün kornea tabakası, kas ve kemik iliği gibi dokular nakledilebiliyor. Bir kişi isterse organlarını bağışlayarak birçok insan için hayat öpücüğü olabiliyor. Organ bağışı için sağlık müdürlüklerine, hastanelere, emniyet müdürlüklerine, organ nakli yapan merkezlere, vakıf, dernek ve bu konuda hizmet veren kuruluşlara başvuruda bulunabilirsiniz. Organ bağışında bulunmak oldukça kolay ve meşakkatsiz bir işlem… Organ bağışı kartını iki tanık huzurunda doldurup imzalamanız yeterli oluyor. Ancak organ bağışı yaptıysanız ailenizi ve yakınlarınızı da bu konuda mutlaka bilgilendirmelisiniz.
Diyanet İşleri Bakanlığı’ndan destek
Organ nakli konusunda dini bakımdan aklında soru işareti bulunanlar Diyanet İşleri Bakanlığı’nın resmi sitesinden bu konudaki açıklamaları okuyabilir. Diyanet İşleri Bakanlığı’nın sitesinde organ nakli ve bağışına ilişkin şu veriler yer alıyor:
- Zaruret halinin bulunması, yani hastanın hayatını veya hayati bir uzvunu kurtarmak için, bundan başka çaresi olmadığının, mesleki ehliyet ve dürüstlüğüne güvenilen bir tabip tarafından tespit edilmesi,
- Hastalığın bu yoldan tedavi edileceğine tabibin karar vermesi
- Organı alınan kişinin, ölmüş olması,
- Toplumun huzur ve düzeninin bozulmaması bakımından organ veya dokusu alınacak kişinin sağlığında (ölmeden önce) buna izin vermiş olması veya hayatta iken aksine bir beyanı olmamak şartıyla, yakınlarının rızasının sağlanması,
- Alınacak organ veya doku karşılığında hiçbir şekilde ücret alınmaması,
- Tedavisi yapılacak hastanın da kendisine yapılacak bu nakle razı olması gerekir.
Sağlıklı olan herkes organ bağışında bulunabiliyor. Türkiye’de kalp, akciğer, böbrek, karaciğer ve pankreas gibi organlar; kalp kapağı, gözün kornea tabakası, kas ve kemik iliği gibi dokular nakledilebiliyor.
0 Comments