Tam bir sanat aşığı Senur Akın Biçer, sanatı hayatının odağında tutmaya özen gösteren, özellikle genç sanatçılara destekleriyle destekleriyle de bilinen bir iş insanı. Yani sadece çok iyi bir eğitim geçmişi olan ve iş dünyasında büyük başarılara imza atmış bir kadın portresi çizmiyor Biçer. Senur Akın Biçer ile sanat dostluğu, yaşamı ve Arnica Art Land Projesi hakkında konuştuk. Senur Akın Biçer’i daha yakından tanımaya ne dersiniz?
Senur Hanım sizi biraz daha yakından tanımak isteriz. Senur Akın Biçer kimdir?
Sanat ve işin bir arada konuşulduğu bir evde, 1969 yılında dünyaya geldim. Boğaziçi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Kimya Bölümü’nden mezun oldum. Ayrıca York Üniversitesi’nde de finans lisansı eğitimimi tamamladım. Şu an Arnica Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini sürdürüyorum. Çok sayıda sivil toplum kuruluşunda etkin bir şekilde yer alıyorum. Arnica markamızın kurucusu babam Hasan Akın, tasarıma önem veren bir mühendisti.
Sanat aşkınız nasıl başladı?
Babamın sanatçı dostları ile uzun sohbetlerine çok tanık oldum. Benim sanata, özellikle resme yönelik ilgimi de bu sohbetler derinleştirdi. Üniversitede resim ve seramik dersleri de aldım. İş seyahatleri sırasında katıldığım bir atölyede Japon fırça sanatı sumi-e ile tanıştım ve bu sanata hayran oldum. Londra’da ve Japonya’da sanat eğitimleri aldım.
Japonya’daki Nihon-shuji Kaligrafi Cemiyeti’nin düzenlediği eğitimlerin sumi-e bölümünü tamamladım ve “master” seviyesinde diploma almaya hak kazandım. Yurt içinde ve yurt dışında çeşitli karma sergilere katıldım. Ayrıca geleneksel Türk sanatları da benim için çok önemli. Topkapı Saray Nakkaşhanesi’nde iki yıllık tezhip eğitimini tamamladım. “Ebru sanatının yaşayan insan hazinesi” Hikmet Barutçugil’den ebru dersleri aldım. Pandemi döneminin ardından sanatın iyileştirici gücünü toplumun daha geniş kesimlerine ulaştırabilmek amacıyla İthaf Sanat dergisini hazırladık. İmtiyaz sahipliğini yapmaktan mutluluk duyduğum bu dergi, üç ayda bir okuyucuya ulaşıyor.
Arnica olarak geçtiğimiz yıl ilkini düzenlediğiniz Art Land Çalıştayı fikri nasıl doğdu?
Bahsettiğim gibi Arnica markasının temelinde aslında tasarımın gücü yatıyor. Tasarımın bu kadar güçlü olması da babamın sanatsal ve estetik bakış açısından geliyor. Arnica’nın İstanbul Avcılar’daki fabrikasının girişinde yer alan siloların aynı zamanda bir sanat objesine dönüştürülmesine yönelik proje sunan küratör Denizhan Özer ile yollarımız kesişince iş birliğimiz daha ileri boyuta taşındı. Babam Hasan Akın tarafından yapılan Mersin Borcak Yaylası’ndaki evimizin de üzerinde bulunduğu 30 dönümlük araziyi doğa ve sanatı buluşturduğumuz bir etkinlik alanı olarak kullandığımız Arnica Art Land Projesi de böyle doğdu. Kardeşim Serhan Akın ile birlikte, Mersin’in adını sanatla buluşturmak, ülkemizin uluslararası sanat çevrelerindeki etkisini artırmak ve Mersin’de bir çağdaş sanatlar müzesi kurmak gibi hedefleri bulunan Arnica Art Land Sanat Çalıştayı’nı düzenlemeye karar verdik.
Çalıştayın Mersin’de yapmaya neden ve nasıl karar verdiniz?
Sanat etkinlikleri, özellikle büyük kentlere sıkıştığında toplumun tüm kesimlerinin erişebildiği etkinlikler olmaktan çıkıyor. Bu da toplumsal dönüşümde sanatın gücünü daha az kullanabilmemize neden oluyor. Mersin, bizim ikinci fabrikamızın bulunduğu kent. Aynı zamanda Borcak Yaylası’nda 2009 yılında neredeyse her taşı babam tarafından konulan yayla evimizin ailemiz için anlamı büyük. Babamı, bu evi tamamladıktan kısa bir süre sonra 2011 yılında aniden kaybettik. Şimdi o ev, o geniş arazi, tam da onun istediği gibi sanatla buluşulan bir projede kullanılıyor. Bu kişisel sebebin yanı sıra Mersin’in adı sanatla anılan bir kent olmasını çok istedik. Bir de sanatçıların büyük kentlerden uzakta, doğanın içinde üretim yapmasının da önemli olacağını düşündük.
Çalıştayın kapsamından bahsedebilir misiniz?
Arnica Art Land Sanat Çalıştayı’nın kısa, orta ve uzun vadeli hedefleri bulunuyor. Sanatsal üretimin doğa içinde gerçekleştirilmesi, eserlerin sergilenmesi, çok özel bir çağdaş sanat koleksiyonunun oluşması gibi amaçların yanında 10 yıl sonunda Mersin’e çok kapsamlı bir çağdaş sanat müzesi kazandırmayı amaçlıyoruz. Bu hedeflerimize uygun olarak da sanatın çeşitli dallarından sanatçıların katıldığı, uluslararası nitelikte çalıştaylar düzenlemeye devam edeceğiz. Geçen yılki ilk çalıştayda Azerbaycanlı bir sanatçımız da vardı. Türkiye’nin farklı illerinden 32 sanatçımız katılmıştı ve 80’den fazla eser ortaya çıktı.
Katılımcı sanatçılar Türkiye’nin hangi illerinden geldi, yaş aralıkları neler?
Geçen yıl katılımcılarımız Türk resminin usta kuşak, orta kuşak ve genç kuşak sanatçılarından oluşuyordu. İstanbul’dan gelen sanatçıların yanı sıra Çanakkale’den, Muğla’dan, Şanlıurfa’dan, Adana ve Mersin’den gelen sanatçılarımız oldu.
2023 yılında da benzer bir çalıştay çalışmanız olacak mı?
Evet, 2. Arnica Art Land Sanat Çalıştayı’nı temmuz ayında gerçekleştireceğiz. Türkiye’nin yanı sıra yurt dışından da önemli sayıda sanatçının katılımıyla, birer haftalık üç dönem halinde gerçekleşecek ikinci çalıştayımız. İki kez ressamları, bir kez de heykeltıraşları Mersin’in Borcak Yaylası’nda ağırlayacak olmanın heyecanıyla tüm çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Arnica Art Land Sanat Çalıştayı’nı geleneksel bir sanat etkinliği olarak her yıl gerçekleştirmeyi amaçlıyoruz.
Bu çalıştayda üretilen eserler 2 Haziran tarihinde Mersin sergilenmeye başlayacak. Sanatseverleri bu sergide neler bekliyor?
Eserler, 2 – 30 Haziran 2023 tarihleri arasında Mersin Güzel Sanatlar Galerisi’nde sergilenecek. Bu galeri aynı zamanda kentimizin en güzel binalarından biri ve sanatseverler, doğa ile iç içeyken üretilen eserleri, tarihi bir atmosferde görme fırsatı bulacak. Farklı sanat üsluplarından, değişik teknik ve malzemelerle yapılan resimlerin her biri bizi farklı dünyalara davet ediyor. Geçen yıl çalıştayın sonunda her eserde, beni çocukluk anılarıma, ailemizin ortak tarihine götüren ayrıntılar keşfetmiştim. Oysa hiçbir sanatçı o anıları bilmiyordu. Bu sergiyi görmeye gelenlerin de her eserde kendi dünyalarına dair ayrıntılar bulacağına inanıyorum. Yaşadıkları coğrafyanın çok farklı gözlerle nasıl göründüğünü, nasıl sanata dönüştüğünü merak edenleri sergimize bekliyoruz.
Serginin küratörlüğünü kim üstleniyor?
Arnica Art Land Sanat Çalıştayı’nın Artistik Direktörü Denizhan Özer, aynı zamanda küratörümüz. Kendisi de bir sanatçı olan Denizhan Bey hem ülkemizde hem de uluslararası alanda başarılarıyla bilinen bir isim.
Sergi ne zamana kadar devam ediyor?
Mersin’deki sergimiz 30 Haziran 2023’te sona eriyor. Ancak daha sonra bu eserler başta İstanbul olmak üzere farklı kentlerde de sergilenecek.
Son olarak eklemek istedikleriniz?
Kısa bir süre önce “yüzyılın afeti” olarak nitelenen büyüklükte çok acı depremler yaşadık. 6 Şubat 2023’te meydana gelen depremler, sadece 11 ilimizi değil tüm ülkemizi, hepimizi derinden etkiledi. Bu süreçte dayanışmayla, paylaşmanın gücüyle yaralarımızı sarmaya gayret ettik. Sanatın iyileştirici gücü, özellikle böyle çok büyük travmatik olaylarda önemli bir rol oynuyor. Mersin, hem deprem bölgesine yakınlığıyla hem de depremden sonra aldığı göçle bu afetin derinden hissetti. Bu sergimizle biz bir kez daha sanatın iyileştirici gücünden yararlanarak bir arada olabilmeyi amaçlıyoruz.
Röportaj: Pelin Ateş
1 Comments