1972 yılı yapımı The Godfather (Baba) dünyanın en gelişmiş kapitalist ülkesinde suçtan iş hayatına geçişin hikâyesini anlatır.
Kapitalizmin temel birikim yasası, gelirin tüketime harcanmayan kısmının tasarruf edildiği ve bu tasarrufların sermayeye dönüştürüldüğü gerçeğini ifade eder. Başkaca bir söyleyişle harcanmayan gelir, kendisini sermayeye dönüştürme, faiz getirme ve artık değerin toplum ölçeğindeki dağılımına belirleyici önemde katkı sağlar. Kısaca tarif edilen bu işleyiş kapitalizmde sıradan bir birey için de geçerlidir. Dev bir şirket için de hatta kaynağı belirsiz yahut karanlık yollardan gelir elde eden kişiler ve kurumlar için de…
Birinci Dünya Savaşı’nın ardından ABD ekonomisi gördüğü en büyük buhranı yaşadı. Etkileri İkinci Dünya Savaşı’na kadar süren 1929 Buhranı’nın önemli sosyo-ekonomik sonuçlarından bir tanesi de, gangster örgütlerinin elinde büyük bir servetin birikmesiydi. Yasa dışı içki ve uyuşturucu satışının merkezi ve örgütleyicisi olan gangsterler, büyük paraların döndüğü gizli bir ekonomi oluşturmuş durumdaydılar. Bu yolla kazandıkları servetleri için de karşılarına “yatırım sorunları” çıkmaktaydı.
New Yorklu 5 aile
Bu noktada filme dönüp, filmin temel akslarından bir tanesini hatırlayalım. New Yorklu 5 “aile”den birisi olan Carleone Ailesinin siyasi ilişkileri ve hükümetle olan ilişkileri diğerlerine göre daha iyi durumdadır. Uyuşturucu işine girmek isteyen diğer 4 aile, Carleone Ailesi’nden pastadan alınacak büyük bir pay karşılığında koruma ve destek isterler. Ancak ailenin babası Don Vito Carleone (Marlon Brando) bu işe girdikleri takdirde siyasi ilişkilerinin zedeleneceğini düşünerek bu “rica”yı geri çevirir. Ancak ailenin büyük oğlu Sony (James Caan) bu işe girmeye çok isteklidir. Diğer aileler Sony ile iş yapabileceklerini bildiklerinden Baba Don Vito Carleone’yi ortadan kaldırmaya karar verirler ve manavdan alışveriş yaptığı sırada Baba’yı vururlar. Baba filmi bu yönüyle oluşmuş gizli ekonominin başlangıcının ve gelişiminin de hikâyesini doğrudan anlatır.
Bu “gizli” ekonominin temel araçlarından birincisi “şiddet”tir. Ekonomide olduğu gibi kriminolojide de en güçlü kelime kapitaldir. Kriminolojide kapital ölümü ifade ederken ekonomide tam karşıt bir anlama; yaşamın temeline, emeğe vurgu yapar. Aynı kelimenin hem ölümle cezalandırılan suçlar hem de emeğin faaliyetleri sonucunda ortaya çıkan sermaye birikimi anlamına gelmesi, mafyanın örgütlü şiddet aracılığıyla elde ettiği sermaye ve siyasal gücünü anlamlı bir biçimde ifade etmektedir.
Yine filme dönersek, New York Aileleri, Carleone Ailesi’nin “consiglieri”si Tom Hagen’ı (Robert Duvall) Sony’yi yatıştırması ve arabulucu olması için ikna ederler. Fakat hesapta olmayan bir şey vardır. “Baba” ölmemiştir. Hastanede polisin de yardımıyla bunu bir kez daha denerler fakat ailenin küçük oğlu Michael (Al Pacino) oradadır.
Batıl inançları olan biridir Don Corleone
Asabi ve hırçın yapısı ön plana çıkan Sonny, intikam ateşiyle yanıp tutuşmaktadır. “Baba”nın ölmemesiyle yanıp tutuşan başkaları da vardır; New York Aileri. Bir görüşme istenir ve “aile” işlerinden uzak olan Michael’ın McCluskey ve uyuşturucu işini tezgâhlayan “Türk” lakaplı Solozzo (Al Lettieri) ile buluşması planlanır. Görüşme yeri önceden öğrenilerek tuvalete bir silah saklanır. McCluskey ve ‘Türk’ Solozzo’nun emin oldukları bir şey vardır, o da bu işlerden uzak olduğunu bildikleri Michael’ın kendilerine bir zarar vermeyeceğidir. Fakat bu yanılgı, hayatlarına mâl olur. McCluskey ve Solozzo’yu öldüren Michael, Sicilya’ya kaçırılır. Bunun üstüne, Sonny’nin Tattaglia Ailesi’nin küçük oğlunu öldürtmesi, ailelerin arasını iyice açar. Böylece bir savaş başlar. Kız kardeşi Connie’yi (Talia Shire) dövdüğünü öğrendiği kocası Carlo’ya (Gianni Russo) öfkelenen Sonny, bunun hesabını sormak için yola çıkar fakat gişelerden öteye gidemez, çünkü gişelerde tuzak kuran adamlarca öldürülür.
Bütün bunlar olurken, Sicilya’da babasının doğduğu köyde saklanır Michael. Geride bıraktığı sevgilisi Kay’e (Diane Keaton) haber verememiş, bir anda ortadan kaybolmak zorunda kalmıştır. Bu arada güzel Apollonia’yı (Simonetta Stefanelli) tanır ve evlenir. Sürgünde geçen mutlu hayatı, yerini öğrenen diğer ailelerin kendisini öldürmek istemesiyle bozulur. Michael’a düzenlenen saldırıda hedef şaşar ve Apollonia ölür.
Bir oğlu çok uzaklarda saklanmak durumunda kalan, diğer oğlunu kaybeden “baba”, bütün ailelerin katılacağı bir toplantı düzenler. Toplantıda barış ister ve intikam almayacağını, uyuşturucu işinde istenilen yardımı sağlayacağını, bunun için bencilce bir nedeni olduğunu söyler, o da bir zamanlar geleceği hakkında güzel planlar yaptığı Michael’ın ABD’ye geri dönmesidir. Ama batıl inançları olan biridir Don Corleone. Michael’ın başına en ufak bir kaza gelirse, hatta kafasına yıldırım bile düşse odadaki bazı kişileri suçlayacaktır. Anlaşma sağlanır.
Batista’nın Havana’sı
1940’lı ve 1950’li yıllarda suç örgütleri uyuşturucu trafiğinin merkezi haline gelip, kârlar patlama noktasına vardığında, yatırım giderek büyüyen bir sorun olarak kendini göstermeye başladı. Bu sermayenin ilk olarak yöneldiği sektörler kumar, eğlence ve turizm olarak kendini gösteriyordu. Bu yatırımlar yalnızca Las Vegas, Atlantik City’e değildi; Batista’nın Havana’sı da bu sermayenin ilgi alanındaydı.
Michael döner. Eski sevgilisi Kay ile evlenirler. Sağlığı gittikçe bozulan Don Corleone “aile”yi Michael’a teslim eder. Yeni “Don”, Michael’dır, ortanca oğul olan Fredo (John Cazale) bunun kendi hakkı olduğunu düşünse de. Fredo, bu işleri yürütecek kadar zeki değildir. Ailenin Las Vegas’taki işlerini yürütmesi için buraya gönderilir.
Örgütlü suçun şirketleşmesi
Filmde de açıkça görüleceği üzere İkinci Dünya Savaşı sonrası, “örgütlü suçun” şirketleştiği dönemdir. Böylelikle gangsterler ticari faaliyetler üzerinden kapitalist sisteme entegre olurlar. Artık “şirketleşmiş suç” dönemi başlamıştır. Cinayet dâhil, tüm yasa dışı işler kapitalizmin kâr motifinin etkisine girer. Artık, medeni hukuk, özellikle de şirketler hukuku normları, gizli taraflarını hâlâ koruyan şirketleşmiş suç tarafından benimsenmiştir. Artık sahnede sadece gangsterler ve onların gizli destekçileri politikacılar ve polisler yoktur. Bankacılar, avukatlar da sahneye çıkmıştır. Don Vito Carleone avukatlardan söz ederken “Eli çantalı bir hırsız eli silahlı bir hırsızdan daha çok çalar” der.
ABD’deki suç örgütleri üyelerinin dünyası ile ortalama bir burjuva toplumu bireylerinin dünyası arasındaki benzerlikleri koyması açısından bakıldığında, F.Ford Coppola’nın “Baba” filmi kendinden önce çekilen mafya filmleri ile karşılaştırıldığında gerçekten kendine özgü bir kategoriye sahiptir. Filmde ayrıntılarıyla verilen aile sahneleri suçlunun; toplum hayatına ve değerlerine her açıdan iyi uyum sağlamış vatandaşlar olduğunu göstermektedir. Geçmişin suçluları bugünün “iyi ve uyumlu vatandaşları” haline dönüşmüşlerdir. Bu dönüşüm, suçun niteliğini değiştirmemiş ama sistem tarafından benimsenmesini sağlamıştır. Artık cinayetler, uyuşturucu ticareti anlaşmaları, karanlık insanların kapalı kapılar ardında planladıkları ve uyguladıkları eylemler olmaktan çıkmış; vaftiz, düğün ya da şükran günü yemeği gibi sıradan aile ritüelleriyle birlikte var olur hale gelmiştir.
Baba’nın ölümü ve sonrası
“Baba”, torunuyla oynarken ölür. Cenazede Michael’dan bir toplantı istenir. Haberi getiren, “baba”nın gençliğinden beri arkadaşı Tessio’dur (Abe Vigoda). Hainin adı bellidir. Gerekli kişiler tespit edilir ve Connie’nin bebeğinin vaftiz edileceği ve Tessio’nun haberini getirdiği toplantının yapılacağı gün harekete geçilir.
Kilisede vaftiz töreni devam ederken, bütün ailelerin şefleri öldürülür. Tessio da toplantıya gitmek üzere evden çıkar ama başına ne geleceğini anlar. Eski günlerin hatırına son bir şans ister Tom Hagen’dan, ama çok geçtir. İşlem, son kişi hariç tamamdır. Törenden sonra Carlo’yu eve gönderen Michael, kendisini kimin satın aldığını öğrenmek ister. Kız kardeşini dövme numarasıyla Sonny’yi gişelere çeken odur çünkü. Carlo inkâr etse de, en sonunda her şeyi itiraf eder. Ve Michael, yeğeninin vaftiz gününde, yeğenini babasız, kız kardeşini de kocasız bırakır. Don Vito Carleone’den bir replikle yazımızı bitirelim: “Ailesiyle vakit geçirmeyen adam gerçek bir ‘adam’ değildir.”
Yararlanılan Kaynaklar:
İnternet Kaynakları:
1- replikler.org
2- altyazı.org
Basılı Kaynaklar:
1- Fortune USA – Çeşitli Sayılar
2- Ernest Mandel – Hoş Cinayet
*Bu yazı daha önce GodFather Dergisi’nin Mart – Nisan 2016 tarihli 1. sayısında yayımlanmıştır.
0 Comments