Ekonomik şartlar olsun tarz yaratma isteği olsun bir çok etkenle değişen moda binbir türlü şekle girmiştir. Modayla yön bulan giyim tarzları aynı zamanda yaşam tarzları ile de değişime sık sık uğradı. 60’lı yıllara kadar hazır giyimin tadına varamayan insanlar, kıyafetlerini satın aldıkları kumaştan tasarlamalarına rağmen bakın nasıl kıyafetler tercih etmişler.
İşte moda dünyasının yıllar içinde değişimi…
40’lar modası

Savaş dönemine gelen 40’larda kumaşların az olmasından dolayı daha sade parçalar tercih edilmiştir. Kumaşların az bulunması midi boy etekleri yaratırken aynı zamanda dar elbiselerde oldukça ön plandadır. Şimdilerde dolabımızda bulundurduğumuz anahtar parçalar tam anlamıyla 40’ların sokak modasından gelme diyebiliriz.
50’ler modası

Elbise boylarını artık uzun görebildiğimiz dönemlerde artık dar elbiseler rafa kaldırılmış ve daha zarif ve rahat kıyafetler tercih edilmeye başlanmıştır. Dekolteli kıyafetlerin oldukça ön planda olduğu 50’lerde vücut hatlarını ortaya çıkartmak için korse kullanımına geçildi. Kıyafetlerde desenler tercih eden 50’ler kadınları arasında en popüler desen puantiye oldu.
60’lar modası

Hazır giyime geçilmesiyle beraber daha özgürlükçü bir moda anlayışı hüküm sürmeye başladı. Elbiselerde desen kullanmaya devam eden 60’lar, mini elbiselere geçiş yaptı ve kabarık etekler de oldukça popüler hale geldi.
70’ler modası

Eteklerin minileşmeye başlaması çok rağbet görünce kadınlar, vücutlarını ortaya çıkaran kıyafetler tercih etmeye başladılar. Basic renklerden uzaklaşıp, yeşil, kahverengi ve toprak renklerini kombinlenmeye başladı. Aynı zamanda yeni üretilmeye başlayan saten ve kadife kumaşlarından yapılan elbiseler üretilirken, çiçekli desenlere ekoseler eklendi.
80’ler modası

Şimdiye kadar kadınların giyim tarzları birbirine yakınken 80’li yıllarda ani bir çağ atlaması yaşandı ve oldukça iddialı dekolteler minicik şortlar tercih edilmeye başlandı. Birbiriyle uyum sağlayan zarif kıyafetlerden ziyade daha karmaşık görüntü elde ederek kendi tarzlarını ortaya çıkartmaya çalıştılar. Özellikle Prenses Diana’nın 80’li yıllarda kraliyete meydan okuyarak giydiği kıyafetler ve kombinleri hala çok konuşulup beğeniliyor.
90’lar modası

Kıyafetlerde karmaşıklığı bir kenara atıp daha sade ve zarif giyim tarzına geçildi. Her ne kadar çiçek desenli mini elbiselerden vazgeçilememiş olsa da, günümüzde de oldukça sık rastladığımız bir giyim tarzı ile karşı karşıyayız.
2000’ler modası

80’li yılların karmaşasına bir tık da olsa dönülen bu yıllarda, tişört üzerine geçirilmiş elbise hatta o elbisenin altına giyilmiş bir kot pantolon bile görebilirsiniz. Düşük bel kotların kullanılmaya başlandığı bu zamanlarda crop tişörtler ya da belin hemen üstünden bağlanan gömlekler ile kombin yapıldı. 2010’lu yıllarda oldukça renkli ve hareketli elbiseler hayatımıza girmeye başladı. Dekolte ve yırtmaçları geri getiren bu yılları, modanın en hareketli zamanları olarak sayabiliriz.
0 Comments