Kadınların göğüslerini örtmek, desteklemek ve kaldırmakta kullandığı bir tür giyecek olan sütyen, iç çamaşırı sayılmakla birlikte özellikle giyenin vücut hatlarını belirlemesi nedeniyle temel bir giyecek olarak da nitelendiriliyor. Her şeyin tarihi olduğu gibi sütyenin tarihi de vardır. Ondan söz edelim istedik…

Kadınların eski zamanlardan itibaren göğüsleri kapatmak, desteklemek ve dik görünüm vermek (kaldırmak) için çeşitli giyecekler kullandıkları biliniyor. M.Ö. 7. yüzyıla ait bazı Minos resimlerindeki bazı kadın atletlerin bugün sütyen dediğimiz şeylere benzer kıyafetler giydiği görülüyor.

Sütyenin tarihi çok eskiye dayanıyor

1300’lerde ilk sütyen kullanıcılarının Minoan (Girit) sporcuları olduğu tahmin ediliyor. Duvar resimlerinde de göründüğü gibi kadınlar spor yaparken saç bandına benzer üstler (desteklemek veya bedenlerini örtmek için) giyiyor. Bu zamandan önce, kadınlar genellikle tek bir elbise giyip içine hiçbir şey giymiyorlardı.

Aslında sütyenin tarihçesi yani tam olarak ne zaman bulunduğunu kestirmek zor olsa da, Antik Yunan uygarlığında sütyen benzeri kumaş parçalarının varlığı biliniyor. Günümüzdeki sütyenler ise korseye dayandırılıyor.

Sütyenin tarihi deyince 16. yüzyıl sonrası önemli bir duraktır. Varlıklı kadınların iç giyiminde yaygın kıyafet olarak göğüsleri yukarı kaldıran korse görülüyor 16. yüzyıl sonrasında. 19. yüzyıl sonlarında desinatörler korseyi parçalara ayırarak daha kullanışlı bir hale getirmeye çalıştılar. Alt vücut için daraltıcı kuşak tarzı korseler ve üst vücut için göğüsleri omuza asan cihazlar.

ABD’de ise Mary Phelps Jacob sahneye çıktı ve Kasım 1914’te, modern sütyenlerin temeli olarak kabul edilen ilk sütyen tasarımının patentini aldı. 1930’lara değin yaygın üretime geçmemesine rağmen modern sütyeni daha fazla andıran bu giyecekler 20. yüzyıl başlarında ortaya çıktı. Bu dönem sonrasında sütyen, korsenin yerini aldı. Üretim ve satışıyla milyon dolarlık bir sanayi haline gelen sütyen, zamanla fonksiyonellik kadar bir moda unsuru haline de geldi.