‘Atalarımızın mirası’ şimdiki hayatımızı nasıl etkiler?

Anne Ancelin Schützenberger’in Say Yayınları’ndan çıkan “Atalarımızdan Kalan Miras: Aile Bağları, Travmalar ve Sosyobilim” kitabı üzerine Burak Soyer'in kaleminden bir değerlendirme yazısı...


Psikosoybiliminin öncü isimlerinden Anne Ancelin Schützenberger’in yazdığı “Atalarımızdan Kalan Miras: Aile Bağları, Travmalar ve Sosyobilim”, kişisel özgürlüğün ne kadar “kişisel” olduğunu, kuşaklar arasındaki kalıtımlardan yola çıkarak anlatan, konuyu psikolojik, sosyolojik, tarihsel süreçlerin süzgecinden geçirerek okuru hem bireysel hem de toplumsal bir sorgulamaya iten bir kitap.

Yaşamın içindeki bireysel özgürlük, bireyden “özgür” bir alan içinde değerlendirilebilir mi? Ya da kişinin özgürlüğü ne kadar kişinin kendisine bağlıdır? Herkesin bir şekilde ayak uydurduğu toplumsal norm ve değerler, kamusal kurallar ve kanunlar dışında kişi kendini gerçek anlamda özgür hissedebilir mi? Diktatoryal, totaliter rejimlerle yönetilen ülkeler dışında bu sorulara verilen cevap büyük oranda “Evet” olacaktır. Ancak psikosoybiliminin öncü isimlerinden Anne Ancelin Schützenberger’in yazdığı, Say Yayınları’ndan Gülşah Ünal çevirisiyle yayımlanan “Atalarımızdan Kalan Miras: Aile Bağları, Travmalar ve Sosyobilim” kitabı, bu konuyu çok farklı bir yerden, tarihsel mecburiyetlerden, yani atalarımızdan gelen kalıtımlar üzerinden değerlendiriyor. Bireylerin yaşamlarındaki karar alma mekanizmalarının tamamının kendilerine ait olmadığını, bu mekanizmanın geçmiş kuşaklardan gelen bağlar ve travmalarla çalıştığını iddia eden Schützenberger, kitabında, ailenin sarsılmaz sanılan temel direkleri arasında sallanıp kalmış sorunların davranışsal birer miras olarak gelecek kuşaklara nasıl aktarıldığı konusunda kapsamlı analizler ortaya koyuyor.

Schützenberger’in ortaya attığı “görünmez sadakat” kavramı, kişilerin farkında olmadan kuşaklar öncesi atalarından kendilerine yadigâr olan travmalarını tekrar etmelerini, sadece psikolojik olarak değil, aynı zamanda sosyolojik olarak ele alırken, bu mükerrerliğin, ister istemez bireysel bir “borca” dönüştüğünün altını çiziyor. Bunun da kişisel özgürlük alanını kısıtladığını savunan Schützenberger, burada psikosoybilimin devreye girmesiyle genososyogram etrafında şekillenen bireylerin aileleriyle, hatta ailelerinin aileleriyle olan bağını ortaya çıkarıyor. Yazarın bu eğilimi, bireyin kendi yazgısının şekillendirmesindeki rolünün tek başına oluşamayacağını gösteriyor.

Yazarın, kitabın esas derdi olan kuşaklar boyunca birbirine aktarılan travmaları bol bol üzerinde durduğu psikanaliz, psikodrama ve sistemik terapiyi bir araya getirerek ele alması, tarihten ve edebiyattan örneklerle desteklemesi “Atalarımızdan Kalan Miras”ı, farklı bir okuma deneyimine taşırken konunun bütünlüğünü de zenginleştiriyor.

Bunların haricinde, Schützenberger’in “yıl dönümü sendromu”yla anlatmak istediği, geçmişte yaşanmış ve bireyin üzerinde etki bırakmış, savaş, göç, soykırım gibi negatif olayların bilinçdışıyla tekrar ortaya çıkabileceği ihtimali de kitabın dikkate alınmasında fayda olan konuların başında geliyor. Zira böylesi bir durumda,  bireyin özgürleşme meselesinin, ancak bu döngüyü fark edip aile geçmişini baştan tanımlamasıyla atlatabileceğini öne süren  Schützenberger, okuru bilimsel bir sorgulamanın haricinde, insani, kültürel, tarihsel, psikolojik ve sosyolojik bir yolculuğa çıkararak günümüze ayna tutmayı başarıyor.

Burak Soyer


Like it? Share with your friends!

0 Comments

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Choose A Format
Personality quiz
Series of questions that intends to reveal something about the personality
Trivia quiz
Series of questions with right and wrong answers that intends to check knowledge
Poll
Voting to make decisions or determine opinions
Story
Formatted Text with Embeds and Visuals
List
The Classic Internet Listicles
Meme
Upload your own images to make custom memes
Video
Youtube and Vimeo Embeds
Audio
Soundcloud or Mixcloud Embeds
Image
Photo or GIF
Gif
GIF format